Merhaba.
Genel bir tekrar yaptık.
Kısaca söz ettik nefes, ses, vurgu, tonlama.
Etkili konuşmayı daha etkili hale getirmek için biraz da
hazırlıksız konuşma uygulamalarına ihtiyacımız
var ki bunu çalışma notlarında da görebileceksiniz.
Mesela şöyle bir şey yapabiliriz.
Bir kavramdan yola çıkabiliriz.
Örneğin çok sevdiğim bir sözcük.
Yani somut bir şey olarak da kullanabiliriz duvarı,
soyut bir duygu olarak da veya bir kavram olarak da kullanabiliriz.
Mesela elimizde 'duvar' diye bir kavram var.
Bunun üstüne konuşmak istiyoruz.
Anladığımız anlamda bir duvardan,
inşaattan söz edebiliriz veya bir engelden söz edebiliriz.
Engelden girip sonra buraya yönlendirmeler yapabiliriz.
Bu sırada tabii sözcük haznemizi geliştirmeye ihtiyacımız var.
Mutlaka kelime haznesi iyi olmalı.
Bunun için de çalışmalardan söz edeceğim birazdan.
Hazırlıksız başka ne yapabiliriz?
Mesela soru üzerinden gidebiliriz ki soru sormak konuşmayı çok
olumlu etkileyen bir şey.
Özellikle kendi kendimize soru sorarız ama bunu biraz da çalışma için yapalım.
Mesela soralım ve cevaplayalım.
Soralım ve cevaplayalım.
Bunlar basit basit sorular da olabilir.
Bir konu üzerinde de olabilir.
Yani kendi kendimize bir soru soruyoruz.
Mesela uzun bir soru sormaya çalışıyoruz.
Aynı uzunlukta bir cevapla o soruya cevap vermeye çalışıyoruz.
Uzun bir soru, mesela uzun bir cevap bizim daha
iyi konuşmamız için mutlaka olumlu etki sağlayacaktır.
Burada şunu söylemek istiyorum mutlaka antrparantez,
kısa cümleler kurmalıyız mümkün oldukça.
Etkili konuşmanın olmazsa olmazlarından biri aslında kısa cümleler kurmak.
Burada niye uzun cümle kurmaya çalışıyoruz?
Çünkü sözcük haznemizi geliştirmeye çalışıyoruz.
Konuşmamızı daha etkili bir hale getirmeye çalışıyoruz.
Ama kısa cümlelerle yola çıkarsak fazla uzatmadan hedefimize,
anlatmak istediğimize çok daha rahat ulaşırız.
Mesela sadece olumlu cümleler kurabiliriz.
Sadece olumlu cümlelerle çalışma yapabiliriz veya
sadece olumsuz cümlelerle çalışma yapabiliriz.
Bütün bunların dışında daha zorlaştırıcı yani
daha zorlayıcı hazırlıksız konuşma uygulamaları var tabii.
Mesela sadece kavramdan yola çıkarak konuşabiliriz.
Yani burada şuna dikkat etmemiz gerekiyor.
Sadece kavramdan yola çıkarak konuşmada şuna dikkat etmemiz gerekiyor.
Birbirinin birbiri peşi sıra giden sözcükler söylememeye gayret etmeliyiz.
Yani kapı, sandalye, masa, duvar,
pencere gibi birbirine bağlantılı sözcükler söylememek.
Örnek vereyim.
Yine duvardan yola çıktık.
'Duvar' Mesela bir soru sözcüğü ekledim.
Duvar, nasıl, şimdi, belki,
gidiyorum.
Bakın sıfat koyuyorum mesela.
Bir sıfat söylüyorum.
Eylem söylüyorum.
Edat söyüyorum.
Zarf söylüyorum.
Sonraki aşaması yani bu sözcükleri tek tek mümkün olduğunca
bakın sözcük türeterek gidiyorum.
Bu araya başka nidalar koyabilirim.
Nasıl?
Sorular koyabilirim.
Şimdi mi?
Belki, oldu,
olmaz gibi değişik değişik sözcükler türettim.
Sonra da ikinci aşaması duygu olabilir.
Mesela duvar, duvar, nasıl, şimdi,
belki, gidiyorum, güzel gibi.
Sonraki aşaması, bütün bu sözcükleri türetme aşamalarından
sonra duygu koyup bu çalışmaları renklendirebiliriz.
Şimdi bir de kelime haznesini
geliştirecek bir çalışmadan söz etmek istiyorum.
Burada devreye yazım kılavuzu giriyor.
Mutlaka yazım kılavuzuna ihtiyacımız var.
Yani sözcük haznemizi geliştirmek için mutlaka Türk Dil Kurumunun
yazım kılavuzunu kullanmanız gerekiyor ve tabi bir sözlüğe de ihtiyacınız var.
Türkçe sözlüğe de ihtiyacınız var.
Yazım kılavuzundan nasıl çalışmalar yapabiliriz?
Mesela şöyle bir şey yapabiliriz.
'Ö' ve 'd' ile başlayan
sözcükler türetebiliriz ve çalışırız.
Bir süre belirleriz kendimize.
Bir iki dakika.
Mümkün olduğunca 'ödlek' mesela.
Mesela böyle sözcükler bulduk.
'Ödünç' mesela.
Sonra yazım kılavuzuna bakalım 'öd' de neler var.
Buradan çıkaralım 'öd' de olan sözcükleri.
Bakalım bilmediğimiz sözcük var mı?
Veya çok rahat hayatımıza katabileceğimiz,
konuşmamıza katabileceğimiz sözcük var mı bakalım.
Mesela ödenti var, ödeşme var, ödence var, ödev var,
ödlek, ödül var, ödün var,
ödüncü var, ödünç var, var da var.
Yani sözcük haznemizi mutlaka yazım kılavuzuyla
geliştirmeye çalışmalıyız ve bu bizim baş ucu kitabımız olmalı.
Sıkıştıkça veya sıkışmadan da yani boş zamanlarımızda karıştırmalıyız.
Yeni yeni sözcükler bulup,
sonra sözlükte bunun anlamına bakıp hayatımıza katmaya çalışmalıyız.
Başka bir çalışma daha yapabiliriz.
Hem sözcük haznemizi geliştirir hem de
yazma ve konuşma özelliğimizi geliştirir.
Mesela bütün sözcükleri aynı harfle başlayan,
mesela 'a' ile başlayan,
şöyle aynı harfle başlayan sözcüklerle bir paragraf yazabiliriz.
Böylelikle hem yazma özelliğimizi
geliştirmiş oluruz hem de konuşmamıza olumlu etki sağlamış oluruz.
Burada yine yazım kılavuzundan yola çıkarak da çalışma
yapabilirsiniz veya kafanızdan da mesela bir harf seçip metin yazmaya
çalışabilirsiniz ki orada belirli sınırların dışına çıkmanız mümkün değil.
Ama yazım kılavuzundan çalışırsanız,
çok değişik değişik sözcükler kullanıp hem eğlenip hem de
konuşmanızı ve yazmanızı geliştirebilirsiniz.