Merhaba. Bu dersimizde de konuşmada duraktan ve tempodan söz edeceğiz. Bir önceki derste yapmıştık Hamlet uygulamasında yapmıştık, şimdi biraz daha farklı şekilde bir uygulama yapmak istiyorum müsaadenizle. Ee, burada Masalların Masalı şiiri var Nazım Hikmet'in, benim de çok sevdiğim bir şiir. Farkındaysanız onlarca virgül var. Ee, bu virgüllerin hepsinde aynı şekilde duramam. Yani durak süresini aynı şekilde verirsem çok tekdüze olur. Mesela örnek vereyim. Su başında durmuşuz, çınarla ben. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim. Suyun şavkı vuruyor bize, çınarla bana. Su başında durmuşuz, çınarla ben, bir de kedi. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim, bir de kedinin. Buradaki onlarca virgülde aynı süreyle durursak çok tekdüze gider. Mutlaka tempomuzu değiştirmek zorundayız. Burdaki virgüllerde durak sürelerini artırmamız, zaman zaman o virgülleri sanki hiç virgül yokmuş gibi söylememiz, yani konuşma tempomuzu artırmamız gerekebilir. Bunun için bir uygulama yapalım. Bunun üstünde bir daha bir deneyeyim. Mesela dört satır ee, konuşma tempomu hızlandırarak gideyim, deneyelim. Su başında durmuşuz, çınarla ben. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim. Suyun şavkı vuruyor bize, çınarla bana. Su başında durmuşuz, çınarla ben, bir de kedi. Farkındaysanız bir ee, bir, iki, üç, dört satırda yavaş yavaş hızlanarak gittim. Biraz daha hızlanayım. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim, bir de kedinin. Şimdi yavaş yavaş daha ağır tempoda okumaya başlayım. Aşağıya indikçe tempomu da azaltıyorum. Suyun şavkı vuruyor bize, çınarla bana, bir de kediye. Su başında durmuşuz, çınar, ben, kedi, bir de güneş. Suda suretimiz çıkıyor, çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin. Değiştire değiştire gittim. Tamamında bir uygulamaya çalışayım şimdi bunu. Bir de burada sadece virgüller önemli değil tabii, virgüllerde durak sürelerimizi değiştiriyoruz, tamam, ama cümlenin tamamında da mesela normalde iki birbirine benzer uzunluktaki cümleyi aynı sürede söylememem lazım. Bunların da sürelerini söyleme tempolarımı değiştirirsem, o tekdüzeliği iyice kırmış oluyorum. Bir de bunun üstüne doğru vurguyu ve doğru duyguyu eklediğimiz zaman çok güzel bir, ee, konuşmaya, okumaya ulaşmış oluyoruz. Baştan sona bir uygulamaya çalışayım. Su başında durmuşuz, çınarla ben. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim. Suyun şavkı vuruyor bize, çınarla bana. Su başında durmuşuz, çınarla ben, bir de kedi. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim, bir de kedinin. Suyun şavkı vuruyor bize, çınarla bana, bir de kediye. Su başında durmuşuz, çınar, ben, kedi, bir de güneş. Suda suretimiz çıkıyor, çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin. Suyun şavkı vuruyor bize, çınara, bana, kediye, bir de güneşe. Su başında durmuşuz, çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz. Suda suretimiz çıkıyor, çınarın, benim, kedinin, güneşin bir de ömrümüzün. Suyun şavkı vuruyor bize, çınara, bana, kediye, güneşe, bir de, ömrümüze. Su başında durmuşuz, önce kedi gidecek, kaybolacak suda sureti. Sonra ben gideceğim, kaybolacak suda suretim. Sonra çınar gidecek, kaybolacak suda sureti, Sonra su gidecek, güneş kalacak. Sonra o da gidecek. Su başında durmuşuz, su serin, çınar ulu, ben şiir yazıyorum, kedi uyukluyor, güneş sıcak, çok şükür yaşıyoruz. Suyun şavkı vuruyor bize, çınara, bana, güneşe, kediye, bir de, ömrümüze. Farkındaysanız tempomu değiştiriyorum konuşma hızımı değiştiriyorum, ama bu arada virgülü noktayı da yok sayıyorum aslında. Kendimce virgüller, kendimce noktalar koyuyorum. Nokta olan yeri bozuyorum, virgülmüş gibi bağlıyorum bir sonraki cümleye, yani tekdüzeliği kırmaya çalışıyorum. Yani mümkün olduğunca duraklarla duygumu daha iyi göstermeye çalışıyorum. O yüzden de nefes kadar, ses kadar, vurgu ve tonlama kadar durak da, konuşmada, tempo da, ritm de mutlaka çok önemli.